lösev
Anasayfa Yazarlar Ümit BAL Yazı Detayı Bu yazı 1862+ kez okundu.
Ümit BAL
Köşe Yazarı
Ümit BAL
 

Sinirlendiniz değil mi?

Günümüz kadın anlayışı çok geniş bir alanı kapsamakta olup dayandığı zeminler de çeşitlilik göstermektedir. Üstelik bu anlayışın hayran kitlesi de bir hayli geniş. Her şeyi belli bir kalıba sokmak istediğimiz bu günlerde elbette kadınları da es geçmiyoruz. Olması gereken buymuş gibi gösterilen bu kalıplar anlatmakla bitirilemez fakat yine de birkaçından söz etmekte fayda var.                      Kadın ince belli olsun, nazik olsun, itiraz etmesin, her daim bakımlı olsun, güzel yemek yapsın ama bunları yaparken çocuğunu ve eşinin ailesini de ihmal etmesin. Mümkünse çalışmasın, eşinin dizinin dibinde otursun. Edepli (!) giyinsin. Yüksek sesle gülüp, konuşmasın. Her şey için eşinden izin alsın. Kendi payına düşene razı olsun. Eve geç dönmesin. Kendi ailesine çok sık gidip gelmesin ama eşinin ailesi ne kadar sık gelirse gelsin razı olsun.   Bu ve bunun gibi bir sürü kalıptan bahsediyorum. Daha okurken bile yorulup, sinirlendiniz değil mi? Ama gerçek şu ki bunları biz kendi ellerimizle oluşturduk.   Üstelik her gün bir kısmımız bunları yerine getirmeye çalışırken mahvoluyor. Bir kısmımız ise bu kalıpları yıkmaya çalışırken sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalıyor. Kalıpların baskısı o kadar büyük ki artık bazılarını içselleştirmiş ve doğru kabul etmiş durumdayız. Kendimizi içine giremeyeceğimiz kalıplara sığdırmaya çalışırken eksildiğimizi fark edemiyoruz.                       Nedeni ne peki? Çoğunluk bunları kabul ettiği için içimizde doğan kabul edilme arzusu mu? Yoksa kadere razı gelmek mi? Belki de bir umut bu kalıpları yıkma arzusudur içimizdeki… Her ne olursa olsun bence bunları tekrar düşünüp, neyi ne kadar doğru yapıyoruz sorgulamamız gerekli…               * * * * * * * * * * * *  * * SEVDA TOSUN KİMDİR? GÜNÜMÜZ KADIN ANLAYIŞI   Adım Sevda, Soyadım Tosun. Adıyaman doğumluyum. Bülent Ecevit Üniversitesi'nde Sınıf Öğretmenliği okumaktayım. Yazıyla olan bağım beş seneden beri sürmektedir. Dergi ve kitap okumak benim için bir hayat anlamıdır. Senelerdir günlük ve deneme yazıyorum. Bu yaptığıma sadece hobi demek yanlış ve eksik olur. Yazı yazmak; benim için nefes almak kadar elzem ve kıymetli bir şeydir. Deneyimlerime gelecek olursak; lisede şiir dinletileri ve kitap tanıtım etkinlikleri düzenledim. Beğeni toplayan bir şiir deneyimim var. Kitap tanıtım etkinliklerinde birçok öğrenciyi kitaplarla buluşturdum ve önemli eserleri tanıtma imkânı buldum. Hızlı okuma yarışmalarına katıldım. Edebiyat öğretmenimin de desteği ile kendimi ilerletme imkanı buldum. Şimdi ise yazılarıma anonim bir şekilde devam ediyor bulunmaktayım     
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2020 - Pazar

Sinirlendiniz değil mi?

Günümüz kadın anlayışı çok geniş bir alanı kapsamakta olup dayandığı zeminler de çeşitlilik göstermektedir. Üstelik bu anlayışın hayran kitlesi de bir hayli geniş. Her şeyi belli bir kalıba sokmak istediğimiz bu günlerde elbette kadınları da es geçmiyoruz. Olması gereken buymuş gibi gösterilen bu kalıplar anlatmakla bitirilemez fakat yine de birkaçından söz etmekte fayda var.

                    

Kadın ince belli olsun, nazik olsun, itiraz etmesin, her daim bakımlı olsun, güzel yemek yapsın ama bunları yaparken çocuğunu ve eşinin ailesini de ihmal etmesin. Mümkünse çalışmasın, eşinin dizinin dibinde otursun. Edepli (!) giyinsin. Yüksek sesle gülüp, konuşmasın. Her şey için eşinden izin alsın. Kendi payına düşene razı olsun. Eve geç dönmesin. Kendi ailesine çok sık gidip gelmesin ama eşinin ailesi ne kadar sık gelirse gelsin razı olsun.

 

Bu ve bunun gibi bir sürü kalıptan bahsediyorum. Daha okurken bile yorulup, sinirlendiniz değil mi? Ama gerçek şu ki bunları biz kendi ellerimizle oluşturduk.

 

Üstelik her gün bir kısmımız bunları yerine getirmeye çalışırken mahvoluyor. Bir kısmımız ise bu kalıpları yıkmaya çalışırken sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalıyor. Kalıpların baskısı o kadar büyük ki artık bazılarını içselleştirmiş ve doğru kabul etmiş durumdayız. Kendimizi içine giremeyeceğimiz kalıplara sığdırmaya çalışırken eksildiğimizi fark edemiyoruz.

                

     Nedeni ne peki? Çoğunluk bunları kabul ettiği için içimizde doğan kabul edilme arzusu mu? Yoksa kadere razı gelmek mi? Belki de bir umut bu kalıpları yıkma arzusudur içimizdeki…

Her ne olursa olsun bence bunları tekrar düşünüp, neyi ne kadar doğru yapıyoruz sorgulamamız gerekli…              

* * * * * * * * * * * *  * *

SEVDA TOSUN KİMDİR?

GÜNÜMÜZ KADIN ANLAYIŞI

 

Adım Sevda, Soyadım Tosun. Adıyaman doğumluyum. Bülent Ecevit Üniversitesi'nde Sınıf Öğretmenliği okumaktayım. Yazıyla olan bağım beş seneden beri sürmektedir. Dergi ve kitap okumak benim için bir hayat anlamıdır. Senelerdir günlük ve deneme yazıyorum. Bu yaptığıma sadece hobi demek yanlış ve eksik olur. Yazı yazmak; benim için nefes almak kadar elzem ve kıymetli bir şeydir. Deneyimlerime gelecek olursak; lisede şiir dinletileri ve kitap tanıtım etkinlikleri düzenledim. Beğeni toplayan bir şiir deneyimim var. Kitap tanıtım etkinliklerinde birçok öğrenciyi kitaplarla buluşturdum ve önemli eserleri tanıtma imkânı buldum. Hızlı okuma yarışmalarına katıldım. Edebiyat öğretmenimin de desteği ile kendimi ilerletme imkanı buldum. Şimdi ise yazılarıma anonim bir şekilde devam ediyor bulunmaktayım

    

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mersinblokhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.