Kadına şiddetten yola çıktı, 4’üncü kitabını yazdı
Sanat
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
30.01.2023 - 12:16, Güncelleme:
30.01.2023 - 11:49 7527+ kez okundu.
Kadına şiddetten yola çıktı, 4’üncü kitabını yazdı
Kadına şiddetten yola çıktı, 4’üncü kitabını yazdı
Mersin’de yaşayan genç edebiyatçı Eray Gürdal, 21 yaşında dördüncü kitabını yazdı. Kadına şiddete tepki amacıyla 2020 yılında ilk kitabını yazan Gürdal 4’üncü kitabını çıkartarak büyük başarı elde ederken, herkesi kitap okumaya davet etti.Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Eray Gürdal, Türkiye’nin gündeminden bir türlü düşmeyen kadına şiddete dikkat çekmek amacıyla başladığı yazarlık serüvenine 4. kitabıyla devam etti. İlk olarak ’kadına şiddet’ konulu ’Glayöller’ isimli kitabını yazan Gürdal, ardından sırasıyla ’Çisem, Çiğdem ve Çağla’, ’Arsız Gönül’ ve ’Çilekli Turta’ kitaplarını kaleme aldı."İlk kitabım çıkınca ’Ben bu işi başarırım’ dedim"Kitap yazma serüvenini İHA muhabirine anlatan ve 2020 yılında tüm dünyada pandeminin etkili olduğunu kaydeden Gürdal, "Evde olduğum için bol bol zamanım vardı. Gündemden bir türlü düşmeyen kadına şiddetle ilgili kurgusal kitap yazmaya karar verdim. Önce karakterleri belirledim, sonrasında kafamda kurguyu oluşturdum ve yazdım. İlk kitabımı yaklaşık 6 ayda yazdım. İlk hikayemi bitirdiğimde yayınevlerinin yayınlayacağına yönelik pek umudum yoktu. Yayınevine öylesine gönderdim. Sonrasında ise 1 ay sonra yayınevinden olumlu cevap geldi. Bunu görünce ’Ben bu işi başarırım’ dedim. Ondan sonra yazdığım bütün hikayeleri yayınevlerine göndermeye başladım. Kabul etmezler düşüncesi artık yoktu" diye konuştu."Ömrüm yettiğince kitap yazmayı düşünüyorum"İlk kitabı eline geçtiğinde çok mutlu olduğunu kaydeden Gürdal, "Yazdığım hikayeyi kitap şeklinde elimde tutmak çok güzel bir duyguydu. Aileme gösterdim, onlar da sevindiler. Bütün arkadaşlarım da mutluluğuma ortak oldu. Bundan sonra çocuk kitaplarına daha ağırlık vermeyi düşünüyorum. Baş hedeflerimden biri çocuklara iyi örnek olabilmek. Ömrüm yettiğince kitap yazmayı düşünüyorum. Tabii bu süreçte birçok yazarı da takip ediyorum ve onlardan esinleniyorum. Sınıfta benden başka kitap çıkartan yok. Bazı arkadaşlarım ama nasıl kitap çıkardığımı merak ediyorlar. Hocalarıma da kitaplarımı verdim. Onlar da incelediler ve yazı dilimi beğendiler. Özellikle çocuk kitaplarını daha iyi yazdığımı söylediler" şeklinde konuştu.Türkiye’de kitap okuma alışkanlığının çok olmadığının altını çizen Gürdal, okumanın her yönüyle faydalı olduğunu da sözlerine ekledi.
Kadına şiddetten yola çıktı, 4’üncü kitabını yazdı
Mersin’de yaşayan genç edebiyatçı Eray Gürdal, 21 yaşında dördüncü kitabını yazdı. Kadına şiddete tepki amacıyla 2020 yılında ilk kitabını yazan Gürdal 4’üncü kitabını çıkartarak büyük başarı elde ederken, herkesi kitap okumaya davet etti.
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Eray Gürdal, Türkiye’nin gündeminden bir türlü düşmeyen kadına şiddete dikkat çekmek amacıyla başladığı yazarlık serüvenine 4. kitabıyla devam etti. İlk olarak ’kadına şiddet’ konulu ’Glayöller’ isimli kitabını yazan Gürdal, ardından sırasıyla ’Çisem, Çiğdem ve Çağla’, ’Arsız Gönül’ ve ’Çilekli Turta’ kitaplarını kaleme aldı.
"İlk kitabım çıkınca ’Ben bu işi başarırım’ dedim"
Kitap yazma serüvenini İHA muhabirine anlatan ve 2020 yılında tüm dünyada pandeminin etkili olduğunu kaydeden Gürdal, "Evde olduğum için bol bol zamanım vardı. Gündemden bir türlü düşmeyen kadına şiddetle ilgili kurgusal kitap yazmaya karar verdim. Önce karakterleri belirledim, sonrasında kafamda kurguyu oluşturdum ve yazdım. İlk kitabımı yaklaşık 6 ayda yazdım. İlk hikayemi bitirdiğimde yayınevlerinin yayınlayacağına yönelik pek umudum yoktu. Yayınevine öylesine gönderdim. Sonrasında ise 1 ay sonra yayınevinden olumlu cevap geldi. Bunu görünce ’Ben bu işi başarırım’ dedim. Ondan sonra yazdığım bütün hikayeleri yayınevlerine göndermeye başladım. Kabul etmezler düşüncesi artık yoktu" diye konuştu.
"Ömrüm yettiğince kitap yazmayı düşünüyorum"
İlk kitabı eline geçtiğinde çok mutlu olduğunu kaydeden Gürdal, "Yazdığım hikayeyi kitap şeklinde elimde tutmak çok güzel bir duyguydu. Aileme gösterdim, onlar da sevindiler. Bütün arkadaşlarım da mutluluğuma ortak oldu. Bundan sonra çocuk kitaplarına daha ağırlık vermeyi düşünüyorum. Baş hedeflerimden biri çocuklara iyi örnek olabilmek. Ömrüm yettiğince kitap yazmayı düşünüyorum. Tabii bu süreçte birçok yazarı da takip ediyorum ve onlardan esinleniyorum. Sınıfta benden başka kitap çıkartan yok. Bazı arkadaşlarım ama nasıl kitap çıkardığımı merak ediyorlar. Hocalarıma da kitaplarımı verdim. Onlar da incelediler ve yazı dilimi beğendiler. Özellikle çocuk kitaplarını daha iyi yazdığımı söylediler" şeklinde konuştu.
Türkiye’de kitap okuma alışkanlığının çok olmadığının altını çizen Gürdal, okumanın her yönüyle faydalı olduğunu da sözlerine ekledi.
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi Eray Gürdal, Türkiye’nin gündeminden bir türlü düşmeyen kadına şiddete dikkat çekmek amacıyla başladığı yazarlık serüvenine 4. kitabıyla devam etti. İlk olarak ’kadına şiddet’ konulu ’Glayöller’ isimli kitabını yazan Gürdal, ardından sırasıyla ’Çisem, Çiğdem ve Çağla’, ’Arsız Gönül’ ve ’Çilekli Turta’ kitaplarını kaleme aldı.
"İlk kitabım çıkınca ’Ben bu işi başarırım’ dedim"
Kitap yazma serüvenini İHA muhabirine anlatan ve 2020 yılında tüm dünyada pandeminin etkili olduğunu kaydeden Gürdal, "Evde olduğum için bol bol zamanım vardı. Gündemden bir türlü düşmeyen kadına şiddetle ilgili kurgusal kitap yazmaya karar verdim. Önce karakterleri belirledim, sonrasında kafamda kurguyu oluşturdum ve yazdım. İlk kitabımı yaklaşık 6 ayda yazdım. İlk hikayemi bitirdiğimde yayınevlerinin yayınlayacağına yönelik pek umudum yoktu. Yayınevine öylesine gönderdim. Sonrasında ise 1 ay sonra yayınevinden olumlu cevap geldi. Bunu görünce ’Ben bu işi başarırım’ dedim. Ondan sonra yazdığım bütün hikayeleri yayınevlerine göndermeye başladım. Kabul etmezler düşüncesi artık yoktu" diye konuştu.
"Ömrüm yettiğince kitap yazmayı düşünüyorum"
İlk kitabı eline geçtiğinde çok mutlu olduğunu kaydeden Gürdal, "Yazdığım hikayeyi kitap şeklinde elimde tutmak çok güzel bir duyguydu. Aileme gösterdim, onlar da sevindiler. Bütün arkadaşlarım da mutluluğuma ortak oldu. Bundan sonra çocuk kitaplarına daha ağırlık vermeyi düşünüyorum. Baş hedeflerimden biri çocuklara iyi örnek olabilmek. Ömrüm yettiğince kitap yazmayı düşünüyorum. Tabii bu süreçte birçok yazarı da takip ediyorum ve onlardan esinleniyorum. Sınıfta benden başka kitap çıkartan yok. Bazı arkadaşlarım ama nasıl kitap çıkardığımı merak ediyorlar. Hocalarıma da kitaplarımı verdim. Onlar da incelediler ve yazı dilimi beğendiler. Özellikle çocuk kitaplarını daha iyi yazdığımı söylediler" şeklinde konuştu.
Türkiye’de kitap okuma alışkanlığının çok olmadığının altını çizen Gürdal, okumanın her yönüyle faydalı olduğunu da sözlerine ekledi.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.