Mersin, “Ana Konteyner Limanı” sözü tutulsun istiyor

Ana Konteyner Limanı yatırımının söz verildiği gibi Mersin’e yapılmasını isteyen iş dünyasının temsilcileri, başka bir şehre yapılacak liman yatırımının geri dönülmez zararlar yaratacağı uyarısında bulundu. Söz konusu liman, yıllık 12,8 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesine sahip olacak. Mersin iş dünyası temsilcileri, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yayımlanan 10’uncu Kalkınma Planı’nda Mersin’de yapılması kararlaştırılmasına rağmen 11’inci Kalkınma Planı’nda Doğu Akdeniz hinterlandında yapılacağı açıklanan Ana Konteyner Limanı yatırımının söz verildiği gibi Mersin’de yapılmasını istiyor. Hub-Port olarak hizmet vermek üzere yıllık 12,8 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesi ile inşa edilecek yeni konteyner limanının Mersin dışında bir şehirde yapılması için bazı gruplar ve iş çevreleri tarafından kamuoyunda spekülasyonlar yaratıldığını açıklayan Mersin iş dünyası temsilcileri, Mersin dışında yapılacak bir liman yatırımının hem inşa maliyeti hem de diğer sektörlere etkileri bakımında geri dönülmez zararlar yaratacağı uyarısında bulundu.   “Devletimizin sözü esastır, güveniyoruz” Mersin’in liman işletmeciliği alanında sahip olduğu altyapı, bilgi birikimi, deneyim, insan gücü ve kıyı özellikleri nedeniyle konteyner limanı yatırımı için bölgedeki en uygun kent olduğunu vurgulayan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, yeni konteyner limanı ile ilgili gerekli tüm kriterlerin Mersin’i işaret ettiğine dikkat çekti. Önceki dönemlerde hazırlanan fizibilite raporları doğrultusunda konteyner limanı için Mersin’de yer seçiminin yapıldığını ve ön projesinin de hazırlandığını hatırlatan Ayhan Kızıltan, “Mersin, kıyı özelliklerinin dışında lojistikte bir dünya markasıdır. Mersin ayrıca İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en çok araç filosuna sahip, uzman ve deneyimli lojistik firmaları ile gümrükleme firmalarının konuşlandığı bir şehirdir. Konteyner Limanı yatırımında Mersin’e alternatif aramanın bir anlamı yoktur” diye konuştu. 18 Temmuz 2019’da TBMM’de 11’inci Kalkınma Planı’nı açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Okyay’ın yeni konteyner limanının Mersin’de yapılacağına dair söz verdiğini hatırlatan Kızıltan, şunları söyledi: “Devletimizin sözü esastır, devletimize güveniyoruz. Hiçbir grup, lobi ya da şirket devletin sözünü değiştirmek için uğraşmasın. Mersin yatırımlarının başka illere kaydırılmasını kabul edemez.” “Mersin dışında maliyetler artar” Liman yatırımlarının son derece pahalı ve mega projeler olduğunu belirten Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir de yatırım sürecindeki deneme-yanılma yönteminin ileride büyük zararlara neden olacağı uyarısında bulundu. Ana Konteyner Limanı yapabilmek için deniz derinliğinin asgari 16 metre olması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, Uluslararası Mersin Limanı’nda halihazırda var olan mendireğin bitiş noktasındaki su derinliğinin 16 metre olduğunu söyledi. Bu yüzden bölgede yapılacak konteyner limanı yatırımı için mendireğin bitiş noktasından başlamak üzere, iskeleler ile mevcut limanla bağlantılı bir hub limanı oluşturma seçeneğinin en optimum çözüm olacağını dile getiren Özdemir, “Doğu Akdeniz’de, Mersin haricindeki yerlerde 16 metre derinliğe ulaşmak için kilometrelerce denizin içine doğru gitmek gerekiyor. Bu yüzden Mersin dışında yapılacak bir liman projesi yatırım maliyetlerini ve işletme giderlerini astronomik rakamlara çıkaracağı unutulmamalıdır. Bu projede en düşük maliyet ve en verimli çalışacak şekilde yapılabileceği tek yer Mersin’dir” diye belirtti. Özdemir, bakliyat üretimi olmayan Mersin’in bakliyat işleme sanayisinde dünya çapında üne ulaşmasının en önemli nedenin, Uluslararası Mersin Limanı olduğunu aktardı. Özdemir, “Teknik, ekonomik, lojistik, beşeri sermaye, bilgi birikimi, deniz ticareti ve liman işletmeciliği kültürü gibi faktörler göz önüne alındığında, hub limanı olmaya en uygun yer Mersin’dir” dedi.