İstanbul Pandemi nedeniyle ilk kez göç verdi
Tüm ülkeleri ilgilendiren ve binlerce insanı mağdur eden göç konusu Kartepe zirvesinde ele alındı. Pandemi nedeniyle İstanbul’un ilk kez göç verdiğine dikkat çekildi
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Kartepe Zirvesi’nde pandeminin en önemli sonuçlarından biri olan göç konusu ele alındı. Zirvede Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları nedeniyle dünya gündemini ilgilendiren dış göçün yanı sıra iç göç konusu da önemli tespitlerle masaya yatırıldı. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Adem Sakarya; pandeminin göç kapsamında ülkelerin kentlerini etkilediğini belirterek, Pandemide İstanbul’un ilk kez göç verdiğini ifade etti.
İSTANBUL İLK KEZ GÖÇ VERDİ
Kongre Merkezi’nin Süleyman Paşa Salonu’nda Prof. Dr. Nail Yılmaz Başkanlığında yapılan ikinci oturumda ‘Göç’ başlığı ele alındı. Oturumda Yıldız Teknik Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Adem Sakarya ve Gebze Teknik Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Ziya Paköz; Covid-19 Salgını Sürecinde İstanbul İçi İkamet Yeri Değişikliğinin Analizini, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Dr. Aslı Coşkun Dirençli Kentler Bağlamında Göç Yönetiminde Çözüm Önerileri ve Sakarya Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi İsmail Akyüz ise Afgan Göçmenlerin Entegrasyon Sürecinde Karşılaştığı Güçlükler Ve Çözüm Önerileri başlıklarında sunum gerçekleştirdi.
“PANDEMİ NEDENİYLE İSTANBUL İLK KEZ GÖÇ VERDİ”
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Adem Sakarya sunumunda pandeminin iç göçe yönelik etkilerini sunumunda aktardı. Dr. Sakarya, ; “Pandemi sonrası İstanbul için gerçekleştirilen bir ilk var. İstanbul ilk kez pandemiyle birlikte göç verdi. Pandemi süresince 50 bin kişi İstanbul’dan göç ederek memleketlerine döndü. Çalışmada salgının etkisinin tespit edilmesi amacıyla ikamet yeri değişikliği için 2018 ve 2019 yılları il içi net göç hızı ortalaması ile 2020 il içi net göç hızı karşılaştırıldı. Sonuç İstanbul ili içinde daha az yoğun ilçelere ve merkez ilçelerden alt merkez ilçelere doğru bir nüfus hareketinin olduğu tespit edildi” ifadelerine yer verdi.
“YOĞUN VE DÜZENSİZ GÖÇLER KENTLERİN SORUNLARINI ARTTIRABİLİYOR”
Kentler Bağlamında Göç Yönetiminde Çözüm Önerileri başlığıyla sunumunu gerçekleştiren İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Dr. Aslı Coşkun ise dirençli kentlerin her türlü tehlike ve risklere karşı zayıf noktaları tespit ederek kapasite geliştirmeyi hedeflediğini belirterek, “Bu hedefler doğrultusunda ani ve yoğun göçlere bağlı olarak ortaya çıkabilecek ve kentsel dirençliliği tehdit edebilecek risk faktörleri mevcut. Hemen yanı başımızda Suriye örneği var. Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle Uluslararası Göç Örgütü verilerine göre ülkemizde 5 Milyon 860 bin Suriyeli göçmen var. Yoğun ve düzensiz yaşanan göçlerin neden olduğu sorunlar artabiliyor. Eğer yeteri kadar iş imkânı yok ise işsizlik oranları artabiliyor. Yeteri kadar konut imkânı yok ise kaçak yapılaşmaya artabiliyor. Yaşanan tüm bu sıkıntıların yanı sıra kültür çakışmalarına neden olabilir” açıklamasında bulundu.
“AFGANLARIN YAŞADIĞI EN BÜYÜK SIKINTI DİL”
Sakarya Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi İsmail Akyüz de, “Afgan Göçmenlerin Entegrasyon Sürecinde Karşılaştığı Güçlükler Ve Çözüm Önerileri” başlığıyla sunum yaptı. Ülke gündeminde son tartışılan göç konusunun Afganistan olduğunu belirten Dr. Akyüz; “Sosyal medyada yer alan haberlerin gerçekliğine bakılmadan yaygınlaşabiliyor. Afgan göçmenlerin konusu Suriyelilerden ayrılması gerekiyor. Suriye’de yaşanan iç savaştan sonra göç başladı. Ani bir şekilde yaşanan düzenli düzensiz bu kadar çok göçmenin her ülkenin sistemini bozacağı gerçek. Kısa bir süre içerisinde yaşanan bu göç konusunda Türkiye, sistemli bir çalışma yaparak bunları kontrol altına almayı başardı. Afganistan’da 2021 yılı itibariyle Amerika’nın çekilmesinin ardından Taliban, hükümeti ele geçirdi. Afganistan istikrar sağlanamadığı için hiç kimse burada kalmak istemiyor ve göç başlıyor. Afganlar ülkemizi Avrupa’ya geçmek için veya ülkemizde biraz para kazanıp tekrar ülkesine dönmek için seçiyor. Ülkemizde Afganlar ile yaşanan en büyük sorun dil. Dil sorunu çözülse uyum süreci daha hızlı ilerleyebilir” açıklamasında bulundu.