BÜYÜKŞEHİR ULUSLARARASI SIFIR ENERJİ BİNALAR ZİRVESİNE KATILDI

Mersin Büyükşehir Belediyesi, ‘ZeroBuild Summit’22-Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi’ne katıldı. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir’in online olarak katıldığı zirvede Büyükşehir Belediyesi’nin enerji verimliliğine verdiği önem ve bu doğrultuda hayata geçirdiği hizmetler anlatıldı. Halisdemir, “Türkiye’de bir ilk olacak İklim ve Çevre Bilim Merkezimiz iklim ve çevre üzerine çalışmaların yapılacağı, bilimsel faaliyetlerinin yürütüleceği bir proje olacak” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediyesi; bu yıl “Değişim Burada Başlıyor” sloganıyla düzenlenen ‘ZeroBuild Summit’22-Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi’ne katıldı. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir’in online olarak katıldığı zirvede, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin enerji verimliliği ve enerjinin bilinçli kullanımına verdiği önem ile bu doğrultuda hayata geçirdiği hizmetler anlatıldı.

Karbon Nötr Şehirler Kurmanın Yolları konuşuldu

İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde; hem yoğun ve bilinçsiz enerji kullanımına dikkat çekmek hem de Avrupa Birliği’nde geçen yıl zorunlu hale getirilen “Sıfır Enerji Binalar”a dönüşümün Türkiye gündeminde yer bulması amacıyla düzenlenen zirvede Halisdemir, “2053’e Kadar Karbon Nötr Şehirler Kurmanın Yolları” oturumuna katıldı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Mutlu Gürler’in moderatörlüğünde düzenlenen oturumda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler, Meteorolojist ve İklim Bilimci, Metosfer Dr. Levent Yalçın da yer aldı. Şehirlerin karbonsuzlaştırılması konusunun masaya yatırıldığı oturumda; yerel yönetimlerin iklim değişikliği ve sıfır enerji politikaları ile yerel yönetimlere düşen sorumluluklar üzerine konuşuldu.

“Atıklardan enerji üreterek faydaya dönüşmesini sağlıyoruz”

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Karbon Nötr Şehir Olma yolundaki çalışmalarını anlatan Halisdemir, Mersin’in iklim değişikliğinden en çok etkilenen şehirlerden biri olduğunu belirtirken, bununla ilgili alınabilecek önlemler için İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürlüğü’nü kurduklarını söyledi. Halisdemir, “Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu çalışmamızda ortaya çıkan analiz verilerinde en çok sera gazı emisyonunun sabit enerji sektöründen kaynaklı olduğu ortaya çıktı. Ardından ulaşım, EPÜK, tarım ve atık alanları geliyor” dedi.

Kent genelinde bulunan katı atık tesislerinde enerji ürettiklerine vurgu yapan Halisdemir, “Kurduğumuz aktarma istasyonları ile beldelerde üretilen atıkları toplayarak taşıyoruz. İlçe belediyelerinin en büyük gider kalemlerinden biri atık toplama ve taşımadır. Biz bunların lojistiğini tırlarla sağlayarak büyük oranda karbon emisyonunda azalma sağlıyoruz. Tabi bunun yanında gürültü ve görüntü kirliliği, yakıt, iş gücü, zamandan tasarruf gibi birçok fayda da ortaya çıkıyor. 24 adet atık su arıtma tesisimiz var; arıtma çamurundan da enerji elde ediyoruz. Bu yolla 1258 hanenin 1 yıllık enerji tüketimine eş değer elektrik enerjisi üretiliyor. Böylece atık bir maddenin faydaya dönüşmesini sağlıyoruz” diye konuştu.

“Türkiye’de bir ilk olacak İklim ve Çevre Bilim Merkezini kuruyoruz”

Halisdemir, Mersin’in güneşli gün sayısının fazla olduğunu ve bu doğrultuda güneş panellerinin artırılmasına yönelik çalışmalara odaklandıklarını bilgisini vererek, “Ayrıca güneş enerjisi ile gıda kurutma tesisi kurduk. Bu tesis ile Mersin’de üretilen ürünlerin tanıtılmasını sağlıyor, dezavantajlı kadınlara iş imkânı sunarken temiz enerjinin kullanımını da yaygınlaştırıyoruz. Çevreci akıllı duraklarımızda güneş panelleri bulunmakta ve her geçen gün bunu yaygınlaştırıyoruz. Türkiye’de bir ilk olacak İklim ve Çevre Bilim Merkezimiz iklim ve çevre üzerine çalışmaların yapılacağı, bilimsel faaliyetlerinin yürütüleceği bir proje olacak” ifadelerine yer verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler, şehirlerin hem olayın sebebi hem mağduru durumunda olduğunu belirterek, “Paris İklim Anlaşması’nda küresel sıcaklık artışının 1,5 ila 2 derece ile sınırlandırılması hedeflenmiş durumda. Bu anlaşmanın en önemli kısmı, yerel yönetimlerin öneminin vurgulanmış olması. Yerel yönetimler ya da şehirler olarak iklim değişikliğinden kaynaklı ne gibi sorunlar bizi bekliyor, sormamız gerekiyor” dedi.

Sürdürülebilir şehir planlamasında iklimsel ve meteorolojik bilgiden yararlanılmasının enerji verimliliği noktasında çok önemli olduğuna dikkat çeken Meteorolojist ve İklim Bilimci, Metosfer Dr. Levent Yalçın ise “İklim çalışmalarında meteoroloji ve iklim verisi ile ilgili çalışmaların hiç olmadığını maalesef üzülerek söylemek durumundayım. Binaların sıfır enerji binası olması için şehirlerin planlamasında iklim verisi hemen hemen hiç kullanılmıyor. Biz böyle yapmayarak 10 birim ile karşılayacağımız enerji ihtiyacını 13 birimle karşılıyoruz” diye konuştu.