DAHA GÜZEL BİR ÇEVRE İÇİN HER NOKTAYI YEŞİLE BÜRÜNDÜRECEĞİZ
Başkan Seçer, Dünya Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Sera Gazı Emisyon
Envanteri Raporu Kapanış Toplantısı’na katıldı. Mersin için hazırlanan sera gazı
envanterine ilişkin görüşlerini paylaşan Başkan Seçer, “Bu çalışmayla Mersin’e ait sera
gazı emisyon miktarı saptanmış oluyor ve iklim değişikliğinin kentimize olan etki
düzeyini de belirlemiş oluyoruz” dedi.
İklim krizine karşı çevre dostu belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdikleri projeleri anlatan
Seçer, “Belediyecilik beton, asfalt, kaldırım değil. Belediyecilik başta insanı, çevreyi ve
canlı varlığı korumaktır. Biz bu anlayışla çalışıyoruz” diye konuştu. Mersin’in güzel ve
yeşil bir kent olduğu vurgusuyla çevrenin önemine değinen Başkan Seçer, “Daha güzel bir
çevre için her noktayı yeşile büründüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu’nu açıklayan Dr. Özge Yılmaz, “2019 yılı
faaliyetleri sonucunda Mersin’de 15.3 milyon ton karbondioksit eşleniği salımı
gerçekleştiğini hesapladık. Bu Türkiye’deki toplam salınımların yüzde 3’ü kadar” dedi.
Toplantının ardından Başkan Seçer, Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında açılan ‘Circular
II. Ulusal Çevre ve Sanat Sergisi’ni eşi Meral Seçer ile birlikte gezdi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi tarafından 5-11 Haziran
Dünya Çevre Günü ve Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında çevreye ve doğaya saygının
artırılması amacıyla düzenlenen farkındalık etkinlikleri devam ediyor. ‘Çevre Karikatürleri
Sergisi’ ile başlayan etkinlik programı, ‘Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu Kapanış
Toplantısı’ ve ‘Circular II. Ulusal Çevre ve Sanat Sergisi’ açılışı ile devam etti.
‘Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu’ açıklandı
Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki etkinliklere Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer,
eşi Meral Seçer ile birlikte katıldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol
Dairesi koordinesinde 6 aylık bir sürede hazırlanan Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri
Raporu kamuoyuyla paylaşıldı. Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi
Başkanı Dr. Bülent Halisdemir’in açılış konuşması ile başlayan toplantıda Başkan Seçer,
hazırlanan rapor hakkında bir değerlendirme yaptı. Dr. Özge Yılmaz’ın sunumunu yaptığı
“Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu’nun ardından online olarak toplantıya
katılan Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, ‘İklim Değişikliği, Tarım ve Kadın Kooperatifleri’, Dr.
Nuran Talu ise ‘İklim Değişikliği ile Mücadelede Yerel Yönetimlerin Rolü’ başlıklı
konuşma yaptı.
“Karbondioksit, metan gibi gazların miktarını azaltmak gerekiyor”
Başkan Seçer, sera gazı miktarındaki artışın yüzyılın ve belki de gelecek 50 yılın en büyük
sorunu olabilecek iklim değişikliğine sebep olduğunu belirterek, bu konuyla ilgili kentte nasıl
önlemler alınabileceğine dair Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ile birlikte çalışmalar
yürüttüklerini kaydetti. Akdeniz’deki 2 santigrat derece artışının olumsuz sonuçlar
doğurduğunu vurgulayan Seçer, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şiddetli yağışlar, sellerin artması, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının hem
sayısının hem etkisinin artması… Tarımsal üretim merkezi biliyorsunuz Mersin, 400 bin
hektara yakın tarım alanımız var. Burada önemli verim kayıpları oluyor ki bu ürünler
de katma değeri yüksek ürünler. Yani Anamur’un muzu, Mut’un kayısısı, Tarsus’un
üzümü, Silifke’nin çileği baktığınız zaman katma değeri yüksek ürünler ve bunlarda da
önemli üretim kayıpları oluyor. Üretim kaybı demek bir anlamda para kaybı demek,
para kaybı demek ekonomimizdeki küçülme, daralma demek. Dolayısıyla sadece
Mersin’de ya da ülkemizde değil bütün dünyada buna dur diyebilmemiz için insan eliyle
karbondioksit, metan gibi gazların miktarını azaltmak, ona göre üretimler planlamak,
ona göre kentler planlamak, ona göre makinalar yaratmak ve bu miktarı azaltmak
gerekiyor.”
Göreve geldiğinde ilk iş olarak İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Müdürlüğü’nü kurduklarını
vurgulayan Seçer, daha öncesinde bir şeflik bünyesinde yürütülen çalışmaları Müdürlük ile
daha kapsamlı hale getirdiklerini söyledi. Seçer, “Biz iklim değişikliğinin ne netameli bir
alan olduğunu gördük ve bunu bir şube müdürlüğü olarak düzenledik, yani bu işi
ciddiye aldığımızı bir anlamda göstermiş olduk” dedi.
‘İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ için çalışmalar sürüyor
‘İklim ve Çevre Bilim Merkezi’ni kuracakları binayı Yenişehir Belediyesi’nden satın
aldıklarını ifade eden Başkan Seçer, bu konuda Kayseri, Konya, Eskişehir gibi birçok ilin
gezilerek deneyimlerinin gözlemlendiğini aktardı. Çalışmayı çok önemsediğini dile getiren
Başkan Seçer, “Çocuklarımız orada aslında suyun, sera gazının, iklimin, iklim
değişikliğinin, yağmurun, yeşilin, ağacın, betonun, her şeyin ne gibi sonuçlar
doğuracağını görecek. Belki de bugün Türkiye’nin, dünyanın yaşadığı felaketlerin
temelinde toplumların eğitimsizliği yatıyor” dedi. Su müzesi ile çocukların çevre
hassasiyeti konusunda bilgilendirilmesinin önemli olduğunu söyleyen Başkan Seçer, “Orada
da herhangi bir hibe beklentisi olmadan kendi bütçemizle kendi göbeğimizi keserek
yapıyoruz. Hiçbir bahane arkasına sığınmayacağımızı söyledik. Bunların yapılması
gerekiyor” diye konuştu.
“İklim değişikliği ile mücadeleye verdiğimiz önemi dünyaya tekrar etmiş olduk”
Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren binaların karbon ayak izini hesapladıklarını
ve raporladıklarını da belirten Başkan Seçer, “Kendi yerleşkelerimizin karbon ayak izini
hesapladık ve raporladık. Biz ne yapıyoruz? Doğaya biz ne kadar zarar veriyoruz, bu
zararı ne kadar aşağı indirebiliriz, hangi birimimizle? MESKİ’de, Makine İkmal’de ya
da arıtma tesislerimizde neler oluyor? Bunlarla ilgili çalışmalarımızı raporladık. ‘Dünya
Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi’ne imza atarak iklim
değişikliğine karşı şehrimizde iklim değişikliğine neden olan olumsuzlukları azaltmak ve
uyum sağlamak için de çalışmalarımızı başlattık ve şu anda da devam ediyor. Yine iklim
değişikliği ile mücadele için ‘Akdeniz Kentler Birliği ve Sürdürülebilirlik için Yerel
Yönetimler’ gibi uluslararası kuruluşlara üye olduk. İklim değişikliği ile mücadeleye
verdiğimiz önemi dünyaya tekrar etmiş olduk” dedi.
Başkan Seçer, çevre dostu hizmet ve projelerini anlattı
Yenilenebilir enerjilerin gereklilikten öte bir zorunluluk olduğunu ifade eden Başkan Seçer,
MESKİ’de bir AR-GE birimi oluşturduklarını ve bu alanda önemli çalışmalara imza
attıklarını belirtti. Başkan Seçer, Mersin’de devreye aldıkları 51 akıllı durak ve merkez 4
ilçedeki 70 adet akıllı kavşakla ilgili de detayları paylaşarak, “Akıllı kavşaklar enerji
tasarrufu demek. Günlük ortalama 6 ton yani 6 bin litre bu da yaklaşık 100 aracın
deposu demektir; yakıt tasarrufu ortaya çıkıyor. Bu önemlidir, değerlidir. Aynı
zamanda bu akıllı duraklar 7 tona yakın karbon salınımının azalmasını sağlıyor”
ifadelerine yer verdi.
Çevre dostu toplu taşıma modeline geçtiklerini belirten Başkan Seçer, Büyükşehir bünyesine
kazandırdıkları Sarı Limonlar’ın 3 partisinin de geldiğini ifade ederek, “Şu anda garajda
bekliyor, plakaları takılıyor. İşlemleri bitti. 10 yeni körüklü limonumuz da devreye
giriyor” dedi. Başkan Seçer, çevre dostu yeni araç alımı için IBRD kredisinin onaylanmasını
beklediklerini de sözlerine ekledi. Çalışmalarını sürdürdükleri Raylı Sistem’in son durumu
hakkında da bilgi veren Seçer, çevre dostu modelleri tercih etmek zorunda olduklarını söyledi.
“Daha güzel bir çevre için her noktayı yeşile büründüreceğiz”
Başkan Seçer, çalışmasını yürüttükleri Peyzaj Master Planı hakkında da katılımcılara şu
bilgileri verdi:
“Mersin’de olmamış bir şey. Yeşil, park, ağaç, bitki önemli ama nerede ne var kimse
bilmiyor. Bir envanter, plan, program yok. Bu çalışmaları da yapıyorlar. Bir yandan
bitki envanteri çıkıyor, bir yandan Peyzaj Master Planı yapılıyor. Bitmek üzere.
Üniversiteyle, uzmanlarla iş birliğimiz var. Daha sonra bu Master Plan çerçevesinde de
uygulama planları devreye alınacak. Geçtiğimiz aylarda bizatihi ben bir kampanya
başlattım. 700 bin adet fide-fidan dikeceğiz dedik ve bunu gerçekleştiriyoruz. Mersin’de
mümkün olan her alana bizim ağaç dikmemiz lazım. Mersin yeşil bir kent, güzel ama
çok daha yeşil olabilir. Yeterli değil. Çok iyi, mükemmel diyemeyiz ama neden
mükemmel olmasın? Bu bilince sahipsek bu imkanı da yaratmak zorundayız ki imkanlı
da bir kentiz. Daha güzel bir çevre için her noktayı yeşile büründüreceğiz.”
“Belediyecilik başta insanı, çevreyi ve canlı varlığı korumak”
Çevre açısından en önemli sorunlardan biri olan evsel katı atıkların vahşi bir şekilde doğada
depolanmasını önlemek için Katı Atık Aktarma İstasyonları kurduklarını ifade eden Başkan
Seçer, “Belediyecilik beton, belediyecilik asfalt, belediyecilik kaldırım değil. Belediyecilik
başta insanı, çevreyi ve canlı varlığı korumak. Biz bu anlayışla çalışıyoruz. Biz şu anda
çevre dostu düzenli katı atık depolarından çıkan gazla elektrik üretiyoruz. Biz oradan
ürettiğimiz elektrikle 90 bin konutun aydınlanmasına eş değer bir elektrik üretimi
gerçekleştiriyoruz” dedi.
Bozyazı’da düzenli katı atık istasyonu kurma çalışmalarının sürdüğünün müjdesini de veren
Başkan Seçer, daha önceki dönemde Bozyazı’da bir tesisleşme çalışmasının olduğunu, bunun
kesintiye uğradığını ve bazı mahkeme süreçlerinin yaşandığını sözlerine ekledi. Seçer, “Kısa
sürede orada bir düzenli katı atık istasyonu çalışmalarımız sonuçlanmak üzere. İlgili
kurumlardan kredi görüşmelerini de sağladık. Çünkü az bir rakam değil 25 milyon
Avro. Bunu da çok uzun vadeli, uygun şartlarda temin ettik, İller Bankası ile
götürüyoruz bu çalışmaları. Kısa süre içerisinde neticelenecek ve orada o tesisi
gerçekleştireceğiz. Yine Ulusal İklim Eylem Planı’na uygun bir İklim Eylem Planı
hazırlanması için çalışmalarımızı başlattık. Mersin İklim Değişikliği Uyum ve Azaltım
Eylem Planı için Avrupa Birliği Projesi hazırlayarak başvurumuzu gerçekleştirdik,
sonucu bekliyoruz. Sonucu bekliyoruz derken bizim çalışmalarımız devam ediyor. Eğer
Avrupa Birliği’ne mali destek konumuzdaki müracaatımız olumsuz olursa biz zaten
bunu öz kaynaklarımızla karşılama kararını almışız” dedi.
Son günlerde Marmara Denizi’nde görülen müsilaj konusuna da değinen Başkan Seçer,
Akdeniz’i korumak için ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı. Hatay, Adana ve Antalya ile
protokolünü imzaladıkları ‘Temiz Akdeniz Projesi’nin detaylarını paylaşan Seçer, şunları
söyledi:
“Son günlerde Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj meselesini görüyorsunuz. Deniz
faunasını yok etmiş, ortadan kaldırmış florası, faunayı su kirliliği ya da deniz kirliliği
perişan ediyor. Detaylı anlatmaya gerek yok her şey o resimde görülüyor. Sizlerin
yorumuna bırakıyoruz ama Akdeniz’de de böyle bir şey başımıza gelsin istemiyoruz.
Bunun çalışmalarını yapıyoruz, önemli adımlar da attık bu konuda. Deniz kirliliği
konusunda çok hassas davranıyoruz. Mersin, Akdeniz’le bir bütün. Akdeniz’in incisi.
Hatay, Adana, Mersin, Antalya biz dört belediye, Temiz Akdeniz Projesi protokolü
imzaladık ODTÜ’de bunun içerisinde ve çalışmaları başlattık. Geçtiğimiz aylarda
Muğla’da belediye başkanlarımızla yaptığımız toplantıda Muğla Belediyesi de bize
katılım sağlamak istedi. Daire Başkanları düzeyinde görüşmeler yapıyorlar. O
belediyemiz de buraya katılacak. Denizlerimizi temiz tutma adına ortak
projeksiyonlarımızı beraberce yürüteceğiz. Gerçekleştirilecek Temiz Akdeniz İçin
Ekosistem Tabanı İzleme ve Yönetim Planı Projesi kapsamında; bu da önemli bir proje.
İlimizde düzenli deniz örneklemeleri ve karasal girdi çalışmaları yaparak su kalitesi
izleme alanı oluşturup, bölgeye özgü ekosistem modeliyle yönetim planlarının
gerçekleştirilmesinde kullanılacak veri setinin oluşturulması ve bulgular doğrultusunda
su kalitesi iyileştirme çalışmalarını gerçekleştireceğiz. Bu projeyi de önemsiyoruz.”
“Ekiplerimiz 7/24 göz açtırmıyor”
Seçer, Mersin’in liman kenti olduğunu vurgulayarak, dünyanın birçok yerinden gelen
gemilerin sintinelerini olur olmaz yerlere bırakmalarının bir çevre felaketi yarattığını söyledi.
Yasalar çerçevesinde görevlerini yaptıklarını, Bakanlığın çizdiği koordinatlar dışına
çıkamadıklarını kaydeden Seçer, “Ekiplerimiz 7/24 göz açtırmıyor. Hatta şu an dünyada
en maruf belediye Mersin Büyükşehir Belediyesi. Yönetime geldiğimiz günden bu yana
50 milyon TL ceza kestik ve Bakanlığa müracaat ettik. ‘Tarsus’tan Anamur’a kadar bu
bölgenin sorumluluğunu verin’ dedik. Bu kent bizim. Ben bu kentin seçilmiş belediye
başkanıyım. Verin biz kentimizi koruyalım. Bizim ise felsefemiz belli çevre kirliliği
konusunda. Biz göz açtıramayız, biz müsamaha gösteremeyiz. Ama, fakat, lakin
diyemeyiz. Biz denizimizin temiz olmasını, çevremizin, sokakların temiz olmasını
istiyoruz” dedi.
Akıntılar sebebiyle Mersin’in deniz kirliliği konusunda dezavantajlı bir konumda yer aldığını belirten Seçer, “Akdeniz çanağının önemli bir özelliği var. Akdeniz çanağını düşünün;
Cebelitarık’dan giriyorsunuz, Fas, Cezayir, Mısır, Lübnan, İsrail, Suriye… İskenderun
Körfezi ve Akdeniz, Mersin. Haritayı da inceledik Sayın Başkanla. Daha çok Mısır’dan
sonra böyle bir renk yapıyor deniz kirliliği, akıntılar marifetiyle geliyor, güney kıyısı
boyunca yalıyor kıyıyı. İskenderun Körfezi’nden geliyor burada patlıyor. Bu bizim için
dezavantajlı bir durumdur. Biz tabi ki temizlikler yapıyoruz fiber teknelerimiz var.
Burada zaten denetimlerimizi yapıyoruz yine deniz süpürgelerimiz var. Zaman zaman
kıyılarda dip temizliği yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Çevre Haftası da bunlar için, bir farkındalık yaratmak için”
Yakın bir zamanda Silifke ilçesinde bir koyda deniz yüzeyinde yüzen plastik parçalar
gördüğünü ve büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Seçer, bir etiket parçasının deniz
canlılarına, denizin florasına, doğaya ve dolayısıyla insan yaşamına büyük etkilerini olduğunu
vurguladı. Seçer, sözlerine şöyle devam etti:
“Ceza yazmak caydırıcı değil. Mutlaka bunu anlatmalıyız, çocuklarımızdan bunu
başlatmalıyız. İşte Çevre Haftası da bunlar için, bir farkındalık yaratmak için. Raporla
ilgili hocalarımızın sunumu olacak. Değerli bir çalışma yapmışlar. Her birine teşekkür
ediyorum. Bugün burada ilimizin Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporunu
açıklayacağız. Bu çalışma ile de Mersin’e ait Sera Gazı Emisyon miktarı saptanmış
oluyor ve iklim değişikliğinin kentimize olan etki düzeyini de belirlemiş oluyoruz. Sera
gazı durumu nedir? Kentimize etkileri nedir? Bunları da tespit etmiş ve kamuyla
paylaşmış olacağız. Daha güzel, daha yaşanabilir, temiz bir çevrede yaşamak dileğiyle
saygılar sunuyorum.”
“Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanterini oluşturmak istedik”
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, Mersin İli Sera Gazı
Emisyon Envanteri çalışmasının 6 ay sürdüğünü belirterek, “Bunu rapor haline getirdik ve
bu çalışmamızın neticesinde iklim değişikliği uyum ve azaltım planımızı önümüzdeki
günlerde hayata geçireceğiz. Bu plan sonunda da yapacağımız aktiviteleri, iklim
değişikliklerine neden olan olumsuzlukları engelleyici faaliyetleri yine sizlerle
paylaşacağız” dedi.
“Mersin’de 15.3 milyon ton karbondioksit eşleniği salımı gerçekleştiğini hesapladık”
Dr. Özge Yılmaz, ‘Mersin İli Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu’nun sunumunu
yaparak genel sonuçları açıkladı. Yılmaz, “Mersin genelinde 2019 yılı için çalıştık. 2019 yılı
faaliyetleri sonucunda Mersin’de 15.3 milyon ton karbondioksit eşleniği salımı
gerçekleştiğini hesapladık. Bu Türkiye’deki toplam salınımların yüzde 3’ü kadar. Kişi
başı Türkiye ortalamasına baktığınız zaman Türkiye ortalama 8.3 ton karbondioksit.
Bu 1 yılda bir kişinin aslında dolaylı ya da direkt olarak salınıma sebep olduğu karbon
olarak düşünebilirsiniz. Mersin’de ise bu 6.1 ton karbondioksit eşleniği olarak
gerçekleşmiş. Yani aslında Mersin, Türkiye ortalamasının altında yaklaşık 4’te 3’ü
kadar kişi başı sera gazı salınımlarına sebep olan bir ilimiz. Bu çok iyi bir haber
aslında” diye konuştu.
Sera gazı envanterinde sektörel dağılımlar ile açıklamasına devam eden Yılmaz, “İmalat
sanayi ya da binalarda olsun enerji tüketiminden kaynaklanan salımların yarıdan
fazlası olduğunu görüyoruz. Bunu ulaşım hizmetlerinden veya aktivitelerinden
kaynaklanan salımlar izliyor. Ayrıca endüstriyel. Ürün kullanımından kaynaklanan
tarım, hayvancılık, ormancılık ve arazi kullanımından kaynaklanan ve en sonda atık ve
atıksu sektöründen kaynaklanan emisyonların olduğunu görüyoruz” dedi.
Etkinliğin sonlanmasıyla birlikte Başkan Seçer, eşi Meral Seçer ile birlikte Kongre Sergi
Sarayı’nda açılışı yapılan Circular II. Ulusal Çevre ve Sanat Sergisi’ni gezdi.