TARSUS BELEDİYESİ’NİN “2. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU” ONLİNE OLARAK YAPILDI
“Covıd-19 ile Mücadelede Yerel Yönetimler” konusunun tüm boyutlarıyla ele alındığı sempozyumda aralarında Bilim Kurulu üyesi bilim insanlarının da olduğu çok sayıda uzman sunum yaptı.
Sempozyuma; T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çalışan Sağlığı Dairesi Başkanı Selami Duman,T.C. Aile, çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya T.C. Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı üyesi Prof. Dr. Levent Akın Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal,T.C. Tarsus Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Füsun Kaleli,Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Güler,Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Cavit Işık Yavuz,T.C. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İş Sağlığı Güvenliği Müdürü Dr. Özkan Kaan Karadağ, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Prof. Dr. Ali Naci Yıldız,T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Mevzuat İşleri Daire Başkanı İsmail Gültekin, T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Himzetler Bakanlığı İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İş Sağlığı ve Güvenliği Dr. Bülent Gedikli ,T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çalışan Dairesi Dr. Rahime Kaçmaz,Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Demiral, T.C. Sağlık Bakanlığı Mersin Şehir Hastanesi Uzm. Dr. Seval Müzeyyen Ecin, konuşmacı olarak iştirak ederek görüşlerini ifade ettiler.
Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, “Bu yıl ana temamız Covid-19 ile Mücadelede Yerel Yönetimler. Geçen sene ülkemizde ilçe belediyeleri içinde ilk olarak düzenlenen “Yerel Yönetimlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları” başlıklı 1. Sempozyumu başarı ile tamamlamış, sempozyum sonunda rehber niteliğinde bir rapor hazırlayarak ilgililerle paylaşmıştık. Tarsus Belediyesi olarak, ilçemizin gelişmişlik düzeyini artırmak ve halkımızın mutluluğu için il ve ilçe yönetimimiz ile ilçemiz kurum ve kuruluşları ile, sivil toplum örgütleri ile, Üniversitemizle ortak çabalar sürdürmekteyiz. Bütün uğraşlarımız arasında, ülkemizin ve ilçemizin öncelikli konuları başta olmak üzere bilimsel etkinlikleri de önemsiyoruz. Belediye olarak toplum sağlığını ilgilendiren birçok konuda olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği konularında da çalışmalarını ve kapsamlı proje hazırlıklarımız sürmektedir. Tarihin beşiği, güzel Tarsus’umuzda sizleri misafir edeceğimiz etkinliklerde birlikte olacağımız günlerin özlemi ilesempozyumun, uğraşların, toplum sağlığına katkı sağlamasını dilerim” dedi.
200 BİN ŞİŞE DEZENFEKTAN, 2 MİLYON 650 BİN ADET MASKE DAĞITTIK
Pandemi sürecinin başladığı 12 Mart'tan günümüze kadar kesintisiz olarak pandemiyle mücadeleye yönelik çalışmalar yaptıklarını anlatan Bozdoğan, “12 Mart 2020’den itibaren atölyelerimizde Tarsus Girişimci Kadın Kooperatifi ile işbirliği halinde gönüllü kadın terzilerin katılımı ile maske üretimine başladık. Kendi tesislerimizde çok ucuza mal ederek ürettiğimiz dezenfektanları hem kentimize dağıttık, hem de birçok belediyeye ücretsiz göndermek suretiyle büyük bir dayanışma örneği sergiledik. Hastanelerimize, İlçe Sağlık Müdürlüğümüze ve Aile Sağlık Merkezlerimize sağlık çalışanlarımızın kullanımına sunulmak üzere binlerce adet N95 maske, siperlik, plastik gözlük, tulum, önlük ve C vitamini teslim ettik. 2 milyon 650 bin adet maske dağıttık. Şimdiye kadar 200 bin litre el dezenfektanı şişeleyip dağıtımını gerçekleştirdik. Yaklaşık 5 milyon litre dış mekân dezenfektanı üretimini sağladık. Kentin tüm noktalarında dezenfeksiyon işlemlerini gerçekleştirdik, bu çalışmalara devam ediyoruz. Alzheimer- Demans hastalarına ve 65 yaş üzeri vatandaşlarımıza Akıllı Bileklik dağıtımında bulunduk. Pandemi sürecinde ürünlerini pazarlama güçlüğü çeken çiftçilerimizin mahsüllerini onlara destek olabilmek adın satın alıp, ekiplerimiz aracılığı ile sokak sokak gezilerek halkımızın ikametlerine dağıttık” ifadelerini kullandı.
BİLİM KURULU ÜYESİ ÜNAL, AŞI TARTIŞMALARINI DEĞERLENDİRDİ
Sempozyumda bir sunum yapan Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Covid-19 aşısı konusunda şunları söyledi: “Bence şu anda geliştirilmiş olan aşılar o hangi ülkede yapılacaksa o ülkenin otoritesi tarafından, bağımsız grupları tarafından faz 1, faz 2, faz 3 herşeyi masaya yatıp değerlendirilip, ülkedeki sıkıntı, salgın, aşının getireceği kâr, zarar iyice değerlendirildikten sonra “evet yapıyorum” demişse bu benim için güvenli ve etkili aşıdır ben bunu yaptırırım, çocuklarıma da yaptırırım.”
SALGIN YOKSULLARI VURUYOR
Türk Tabipler Birliği Covid-19 İzleme Kurulu üyesi Prof. Dr Kayıhan Pala da, “Dün TheGuardian Gazetesinde yayınlanan haber bir kez daha Covid-19 pandemesinin tek başına sağlıkla ilgili bir sorun değil bunun dışında özellikle ekonomik etkileri ve istihdam açısından da karşımızda duran bir zorluk olduğunu ortaya koyuyor. Öyle ki Amerika’daki bu pandemi sırasında yaygın işsizliğin, açlığın artmasına neden olduğuna vurgu yapılıyor ve 2020’de 50 milyondan fazla kişinin ki bunlardan 17 milyondan fazlası çocuk olmak üzere açlıkla karşı karşıya kalabileceği bildiriliyor. Öncelikle şuradan başlamamız gerekiyor; bulaşıcı hastalıklar sınıf ayrımı gözetir. Bu insanlık tarihinde karşımıza çıkan temel dinamiklerden bir tanesi. Emekçiler, burjuvaziyle karşılaştırıldığında bulaşıcı hastalıklardan daha fazla etkilenir. Bunun en önemli iki nedeni; zaten emekçiler içerisinde sağlıklı eşitsizliklerin daha yüksek olması ve emekçi sınıflar için bu pandemi sırasında da birçok yerde görüldüğü gibi sağlık hizmetlerinin yetersiz olmasıdır. Dolayısıyla böyle bir sınıf ayrımı karşımızda. Yalnızca ülkemizde değil Dünya’da da bir tür sınıf bağışıklığından söz ediliyor. Yani emekçi kesimler, yoksullar, yoksunlar birçok diğer hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da daha fazla hastalanıyorlar, daha fazla hayatlarını kaybediyorlar” dedi.