9 bin yıllık höyükte geçmişin izleri aranıyor
Mersin’de geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanan Yumuktepe Höyüğünde bu yılki kazılar başladı. Kazılar, bu yıl da 3 ayrı noktada ekim ayı başına kadar devam edecek. Kazı Başkanı Prof. Dr. Giulio Palumbi, Yumuktepe’de bulunan her buluntunun önemli olduğunun altını çizerek, "Burası açık hava müzesi olduğu zaman tüm bölge önemli bir değer kazanmış olacak" dedi.
M.Ö. 7 binli yıllarda Neolitik Çağda yerleşim yeri olan Mersin’in merkez Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğünde, hummalı çalışma başladı. Bugüne kadar İtalya Lecce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığında yapılan kazılar, bu yıl Prof. Dr. Giulio Palumbi başkanlığında yapılacak. Bu yıl 3 ayrı noktada gerçekleştirilecek kazılarda ekip, neolitik ve kalkolitik dönemlere yoğunlaşacak ve o dönemlerdeki toplum yapısını anlamaya çalışacak. Bu yılki kazıların önemli ayaklarından birini de höyüğün açık hava müzesi olabilmesi için hazırlıkların tamamlanması olacak.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Palumbi, 2 Eylül’de başladıkları kazıların ekim ayı başına kadar devam edeceğini söyledi. Bu sene de 3 alanda çalıştıklarını kaydeden Palumbi, "Birincisi aşağıda Neolotik döneminde çalışma yapılıyor. İkincisi birbirine giren, üst üste gelen duvarları daha iyi anlayabilmek için, daha çok Kalkolitik’e bağlı olan seviyeleri anlamak için açıldı. Üçüncüsü de Yumuktepe’nin tam tepesinde bulunan ve daha önce hiç çalışılmamış alanda kazı yapılıyor. Buraya bir bütün olarak açığa çıkarmak istiyoruz" diye konuştu.
"Yumuktepe’de bulunan her buluntu önemlidir"
Yumuktepe’de bulunan her buluntunun önemli olduğunu vurgulayan Palumbi, "Bölge, Mersin ve tüm Akdeniz araştırması için önemlidir. O yüzden açık hava müzesi de çok önemli bir projedir. Bilimsel kazılardan çıkan tüm bilgiler, herkese gösterebilmek için önemlidir. Burası açık hava müzesi olduğu zaman tüm bölge önemli bir değer kazanmış olacak. Burası turizm açısından hareketlenecektir" ifadelerini kullandı.
Buranın dünya içinde önemli bir yer olduğunu kaydeden Palumbi, "Örneğin sur duvarı çok büyük önem taşıyor ve şu anda ilk ve tek. Tüm Akdeniz ve yakın doğuda bulunan tek duvar olarak karşımızda duruyor. Bu büyük duvar bize 5 binli yılların başlarında toplumsal bir aktivitenin olduğunu gösteriyor. Demek ki o dönem büyük bir organizasyon vardı" şeklinde konuştu.